Atina'daki ilk Olimpiyat Oyunlarının başarısından sonra, Pierre de Coubertin başkanlığındaki Olimpiyat Komitesi, yarışmayı düzenli hale getirmeye karar verdi. Farklı ülkelerden sporcuların bir sonraki buluşması 1900'de Paris'te gerçekleşti.
Daha fazla seyirci çekmek için ikinci Olimpiyat Oyunlarının Paris'teki Dünya Sergisi ile aynı anda yapılmasına karar verildi. Ancak, bu yarışmalar modern olanlardan çok farklıydı. Oyunlar birkaç aydır düzenleniyor ve tarihçiler hala bu Olimpiyatlar için kazananların ve yarışmaların tam listesinin ne olduğunu tartışıyorlar. Bu oyunların organizasyon düzeyi de sonraki dönemlerle kıyaslanamaz. Oyunların açılış ve kapanış törenlerinin yanı sıra yabancı sporcular için hala özel bir yerleşim yoktu.
Yarışmaya 24 ülkeden sporcu katıldı. Oyunlarda ilk kez Rusya İmparatorluğu da dahil olmak üzere 12 devlet temsil edildi. Ancak müsabakada Afrika ve Asya ülkelerinden sporcu yoktu. İstisna, daha sonra İngiliz İmparatorluğu'nun bir parçası olan Hindistan'dan bir atletti.
20 spor dalında şampiyonalar düzenlendi. Bunlar arasında Bask pelotası gibi oyunlar çerçevesinde daha sonra rekabetten dışlananlar da vardı.
Organizatörler açısından o dönem için cesur bir karar olan oyunlarda ilk kez kadınlar yer aldı. Özellikle, ayrı bir kadın golf turnuvası düzenlendi. Krikette erkeklerle eşit seviyede oynadılar ve teniste hem tek bayanlar hem de karışık çiftler yarıştı.
Madalya sayısında ilk sırayı spor müsabakalarına ev sahipliği yapan Fransa aldı. En başarılıları Fransız kürekçiler, nişancılar ve eskrimcilerdi. İkincisi, o zamanlar zaten bir spor gücü statüsü kazanan ABD takımıydı. Bu ülkeden sporcular en fazla madalyayı aldı. Hem erkek hem de kadın golfçüler de başarılı bir performans sergilediler.
Rus İmparatorluğu'ndan sporcular sadece iki disiplinde, eskrim ve binicilik sporlarında temsil edildi ve madalya kazanamadı.